Ana Ekseni Sürdürülebilirlik Olarak Belirledik…

Comment

Blog Posts

28.08.2012 tarihinde Enerji Postası ile yapılan röportaj.

Bize kendinizden ve iş geçmişinizden bahseder misiniz?

Hakan Gürdal: 1968 doğumluyum. Makine Mühendisliği eğitimimi takiben işletme ve ekonomi alanlarında yüksek lisans yaptım. İş hayatına 1992 yılında Çanakkale Çimento’da başladım. 1996’da Akçansa Strateji ve İş Geliştirme Müdürlüğü’ne, 1997’de ise Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na atandım. 2008 Ağustos’undan bu yana Genel Müdürlük görevini sürdürüyorum.

Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortak kuruluşu olan Akçansa’nın kurulma süreci hakkında bilgi alabilir miyiz?

Hakan Gürdal: Sabancı Holding ve HeidelberCement ortak kuruluşu olan Akçansa, 1967 yılında kurulan Akçimento ve 1974 yılında kurulan Çanakkale Çimento şirketlerinin 1996 yılında birleşmesi sonucunda kurulmuş ve Türkiye’nin en büyük çimento üreticisi konumuna gelmiştir. Çimento ve hazır beton üretiminde Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde faaliyet gösteren şirketimiz, iştiraki olan Betonsa şirketi ile 1998 yılında birleşmesi sonucunda, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerine yayılmış 40’a yakın hazır beton tesisinde “Betonsa” markasıyla hizmet vermektedir. Diğer bir iştirakimiz olan Agregasa Agrega San.ve Tic.A.Ş. ile 2002 yılında birleşmiş ve agrega üretim faaliyetini “Agregasa” markası altında 4 tesiste sürdürmektedir.

“Tüm sanayi kuruluşlarının enerji tasarrufuna yönelik çalışmalar yapma sorumluluğu bulunuyor”

Türkiye’de enerji sektörü ile çimento sektörü arasındaki birlikteliği nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hakan Gürdal: Çimento sektöründe çevre sorunlarının giderilmesi ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi için gerekli uygulama ve yatırımların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye’nin enerji açığının cari açığın önemli bir kısmını oluşturduğunu göz önüne aldığımızda tüm sektörlerde, tüm sanayi kuruluşlarının enerji tasarrufuna yönelik çalışmalar yapma sorumluluğu bulunuyor. Biz de Akçansa olarak, bu alanda yatırımlarımızı hızla yaygınlaştırıyoruz. Ülkemizin, tüm dünyada hakim olan küresel ekonomik dönüşümün getireceği fırsatları zamanında değerlendirebilmesi için sürdürülebilirliğin en önemli kriterlerden biri olduğunun bilincindeyiz.

“Atıkların sağlıklı ve güvenli bir şekilde bertarafı yoluyla bu kurumların karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz”

Akçansa sürdürülebilir gelecek hedefiyle yatırım planları yapmaya ne zaman ve nasıl başladı?

Hakan Gürdal: Akçansa kuruluşundan bu yana sürdürülebilirlik konusunu öncelikli kabul eden bir anlayışı benimsemiştir. Son on yıldır sektörün en beğenilen şirketi unvanını taşıyoruz. Ekonomik değer yaratmak kadar sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu haline geldiği bu yeni dönemde rekabetçi gücümüzün ana eksenini sürdürülebilirlik olarak belirledik. Bu kapsamda da sektörümüzde pek çok ilke imza attık.

Sektörümüzün ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladık ve GRI-Küresel Raporlama Girişimi ilkelerine uygun olarak ‘B’ seviyesinde onay alan ilk şirket unvanını da elde ettik. 2011’in Eylül ayında yine çimento sektöründe bir ilk olmak üzere 24 milyon dolarlık yatırımla ‘Atık Isı Geri Kazanım Tesisi’ni devreye aldık. Yılda 105 milyon kWh elektrik enerjisi üreterek ve böylelikle Çanakkale Fabrikamızın elektrik tüketiminin yaklaşık %30’unu karşılıyan ve 60 bin ton karbon emisyonunu önleyen bu yatırımımızla İSO Çevre Ödülleri’nde Onur Ödülü kazandık. Atık bertarafına ilişkin yasal zorunlulukları yerine getirerek ilk kez atık temin eden ve bu alanda yatırım yapan şirket olarak, ‘CO2 Tek Karbon Çift Oksijen Projesi’ni gerçekleştirdik. Bu projeyle atıkların sağlıklı ve güvenli bir şekilde bertarafı yoluyla bu kurumların karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bu projemizle de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından Sürdürülebilir Atık Yönetimi ve İletişimi alanında ödüle değer görüldük. Ayrıca üretimini gerçekleştirdiğimiz yapı malzemelerini sürdürülebilir yaşam biçimi ve ekolojik duyarlılık doğrultusunda geliştiriyoruz ve bu kapsamda inovatif ürünleri piyasaya sunuyoruz.

“Geri dönüşüm ve atık yönetimi konularındaki çalışmalarımızı hızlandırmak, iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal sorumluk konularında ise sürekli gelişim, en önemli hedeflerimizi oluşturuyor.”

Enerji , çevre ve atık yönetimi konularında gerçekleştirdiğiniz yatırımlar ile Türkiye’nin önde gelen firmalarından birisiniz. Bu konuda gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz yeni planlar ve firmalara önerileriniz nelerdir?

Hakan Gürdal: Son üç yılda 50 milyon TL’nin üzerinde çevre ve sürdürülebilirlik yatırımı gerçekleştirdik. Bu yıl 125 milyon TL’lik yatırım daha planlıyoruz. Sürdürülebilir büyüme kapsamında katma değer yaratacak yatırımlar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda özellikle enerji yönetimi ve çevre alanındaki yatırımlarımıza odaklanacağız. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımların yanı sıra çevreye duyarlı yatırımlara devam etmek, geri dönüşüm ve atık yönetimi konularındaki çalışmalarımızı hızlandırmak, iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal sorumluk konularında ise sürekli gelişim en önemli hedeflerimizi oluşturuyor.

Alternatif yakıt kullanımı, Akçansa’nın en öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Çimento üretim süreci ve yasal sınırlar çerçevesinde, gerekli şartları sağlayan birçok atık ve endüstriyel yan ürünler çimento fabrikalarında değerlendirilebilmektedir. Şirket olarak gerek çevresel ve sosyal sorumluluk, gerek işin ekonomik boyutu açısından büyük önem verdiğimiz alternatif yakıt kullanımı sayesinde yakıt maliyeti de karbondioksit salımı da azaltılmış olmaktadır.

Tüm fabrikalarımızda her gün 400.000 kg atığı değere dönüştürüyoruz. Tüm fabrikalarımızda 2008’de %2,84 seviyesinde olan alternatif yakıt kullanım oranını 2012’de %10,2’ye, 2020’de %29’a çıkarmayı hedefliyoruz.

“Türkiye çimento sektörünün, önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın en büyük üreticisi olmanın yanı sıra en büyük iç ve dış pazara sahip ülkesi konumuna da geleceğine inanıyoruz”

Dünya’da sektörünüzü değerlendirdiğimizde, Türkiye’yi önümüzdeki dönemde çimento sektöründe nasıl bir rekabet bekliyor?

Hakan Gürdal: Dünya sıralamasında üretimde 4’üncü, ihracatta ise 3’üncü ülke konumunda Türkiye çimento sektörünün, önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın en büyük üreticisi olmanın yanı sıra en büyük iç ve dış pazara sahip ülkesi konumuna da geleceğine inanıyoruz. Çimento sektörü, 4 milyar dolar ciro ve 900 milyon dolar tutarında ihracata ek olarak 15 bin kişiye sağladığı istihdamla Türkiye ekonomisi için kilit bir rol oynuyor. Çimento talebi 2011 yıl sonu itibarıyla 3.7 milyar tona ulaşmış durumda. Sektörde talebin gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme ile doğru orantılı şekilde gelişeceği ve 2013’te 4 milyar ton seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca İnşaat sektörünün 2011 yılında yüzde 11,2’lik bir büyüme göstermesine ek olarak kentsel dönüşüm ve mütekabiliyet yasalarının yürürlüğe girişi sonrasında sektörün gelişimine ivme kazandıracak gelişmeler. Tüm bu gelişmeler ışığında sektör için yeni fırsatlar ve rekabet alanları yaratacak bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Recommended
[gview file="http://hakangurdal.com/wp-content/uploads/2015/11/dosya__1412861511.pdf" height="900px"]
Cresta Posts Box by CP
Translate »